Yaban Gülü / Basında Çıkan Haberler

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

Yaban Gülü yabana atılmaz !

atv'nin yeni dizisi Yaban Gülü, sezon ortasında yayına girmesine, geç saatte ve yanlış günde yayınlanmasına rağmen umut vaat ediyor. Son derece basit bir anlatımın tercih edildiği, olayların "hayatın tam ortasından kesilip, alınmış" izlenimi verdiği "gerçekçi" ve "inandırıcı" bir dizi. Bu gerçekliğin ekrana yansımasında özellikle İpek Tenolcay'ın gösterişsiz ancak son derece duru ve rafine oyunculuğunun büyük katkısı var. Dizinin ilk bölümünde yadırgadığım tek nokta ise ev baskını sırasındaki aşırı şiddet görüntüleriydi. "Yaban Gülü" yabana atılacak bir dizi değil. Yeter ki iyi servis edilsin .
[b]Güçlü olan kadınları oynamaktan sıkıldım!

atv ekranlarının yeni dizisi 'Yaban Gülü'nde canlandırdığı Ayten karakteriyle dikkat çeken yetenekli oyuncu İpek Tenolcay, sürekli güçlü kadınları oynamaktan sıkıldığını belirtiyor: "Ayten hoşuma gitti, biraz daha korkak!"..

Podyumlarda yıllarca başarıyla işini yaptıktan sonra erkanlara transfer olan İpek Tenolcay, atv ekranlarında yeni başlayan 'Yaban Gülü' dizisinin başrolünde yer alıyor. Yapımcılığını Vega Yapım'ın üstlendiği, Filiz Kaynak'ın yönettiği dizide 'Ayten' karakterine hayat veren Tenolcay, "Ayten kocasını kaybettikten sonra hayat mücadelesi içine giriyor. Zamanla güçlenen bir kadın haline geliyor" sözleriyle rolünü anlatıyor. Kurtlar Vadisi'nde oynadığı Nesrin karakterinden sonra kendisine hep güçlü kadın rollerinin teklif edildiğini belirten güzel oyuncu, "Birbirinden farklı rolleri oynamayı daha çok seviyorum" şeklinde konuşuyor. Daha önce 'Kumsaldaki İzler', 'Sev Kardeşim' ve 'Ayrılık' gibi yapımlarla adından söz ettiren Tenolcay, 'Yaban Gülü'nün güçlü senaryosunun reyting savaşını yeneceğini düşünüyor. Dizinin senaryosunu 'Melekler Adası' ve 'Kara Melek'in senaristi Nuran Devres yazıyor. Tenolcay'a Hatice Şendil, Cihan Yenici, Ayhan Kavas, Sarp Şahin, Cihan Okan ve Güzin Usta gibi yetenekli isimler eşlik ediyor.

* Bu diziyi kabul etmenize etken ne oldu?
En son 'Sev Kardeşim'i çekiyordum, o dizi bir yaz işiydi ama kışa kadar uzadı dolayısıyla biz bir sezon daha devam edeceğimiz için yeni sezonda gelen önerilerini etik olarak geri çevirdim. Fakat o işimiz bazı sebeplerden ötürü erken bitti ve sezon ortasında boşluk oldu. Teklifi kabul etmemde Nuran Devres adı etkili oldu. Sonra Hüseyin Apaydın ismi ikinci etapta beni etkiledi. Devres'le birlikte daha önce 'Üç Kadın'da çalışmıştık. Bu dizinin senaryosunda karışık birbirine girmiş ilişkiler ve bu ilişkilerin içinde sıyrılmaya çalışan yine bir olgun kadın vardı. Ben son birkaç işimde boyu kadar çocukları olan olgun kadınları oynuyorum. Başta bir tereddüte düştüm, 'Acaba yine böyle bir rolde oynamalı mıyım?' diye.

ÜZERİNE YAPIŞACAK DEDİLER

* Neden böyle düşündünüz?
'Kurtlar Vadisi'nden sonra Nesrin karakteri de 'yapışacak' dediler ama ben onun üzerine çok bambaşka karakterlerde oynadım. Daha sonra bu işte çocuklarımı oynayacak olan Hatice Şendil ve Cihan Yenici'yi tanıdım. Baktım, yaş ortalamaları biraz daha düşük, çocuklarım olma ihtimalleri yüksek (gülüyor), kadının hayattaki duruşu da hoşuma gitti ve rolü kabul ettim. O hep güçlü kadın yerine biraz daha korkak ama ilerleyen bölümler içinde güçlenecek bir kadın. Kadının hayattaki duruşu hoşuma gitti, o hep güçlü kadın yerine bu sefer biraz daha korkak bir kadın var.

* Senaristin Nuran Devres'e ait olması sizi etkilemiş. Senaryonun iyi bir kalemden çıkması dizinin başarısını çok etkiliyor değil mi?
Tabii, bir kere senaryoyu okurken bu isimden kötü bir şey çıkmayacağını biliyorsunuz. Senaryoyu okumanız için bir sebep oluyor. Önyargısız oluyorsunuz, 'bir dur düşün' olmuyor. Bilmediğiniz isim elinize 4-5 bölüm vermezse o kişi hakkında fikir sahibi olamazsınız. Bir bölüm süperdir ama sonrasının ne geleceğini bilemezsin. Ama başarılı bir isim olduğu zaman sonrasını tahmin edebiliyorsunuz.

ÇOK KOLLU GİDEN BİR HİKAYE

* Dizinin konusu ve rolünüzden bahsedebilir miyiz?
Konusu kısaca şöyle; gecekondu tarzı bir yerde yaşayan bir aile var. İki çocuk, bir anne ve babayla başlıyor hikaye. Fakat anne ki o benim, adım da Ayten, zengin bir aileden gelmiş ve aşk için bu evliliği yapmış, bu sefilliği aşkı için yaşayan ancak bundan da hiç şikayet etmeyen bir kadın. Mutlu bir aile tablosuyla başlıyor ancak ilk bölümde babanın kaybıyla birlikte her şey birbirine giriyor. Çocuklar başka yöne gidiyor, kadın onların peşinden koşuyor. Kadının ayakta kalma mücadelesi de burada başlıyor. Ayten, 17 yaşında evlenmiş ve hayatta pek bir şey görmemiş. 'Yaban Gülü'nde her karakterin kendine ait hikayeleri var. Kızım Laçin'in (Hatice Şendil) zengin hayata özentisi var, Ömer (Cihan Yenici) adında bir oğlum var o da prens gibi bir çocuk. Öte tarafta, Ayten'in geçmişinde kalan isimler, babası ve bir zamanlar evlenme teklifi reddettiği bir adam var. Sonradan onlar hikayeye dahil oluyorlar ve çocuklarımla karşılaşıyorlar. Zengin tarafın genç erkeği rolünde Sarp oynuyor, onun da Laçin'le sürtüşmeleri olacak. Aslında çok kollu giden bir hikaye. Nerede istersen, orada derinleştirebilirsin. Tıkanma gibi bir durum olamaz.

* Çekimler nasıl geçiyor?
Birinci bölümü 20 güne yakın bir zamanda, rahatça yayarak çektik. İlk bölüm olduğu için çok özendik. Karakterlerin oturması, her planın farklı detayları için çok uğraştık. Biraz yorulduk ama dublaja girdiğimizde değdiğini anladım çünkü gerçekten çok güzel bir iş çıkmış. Filiz Kaynak'la ilk kez çalışıyorum ben, kare kare her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş.

Haberin Kaynağı:sabah.com.tr
-----------------------------------------------------------------------

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

atv'nin yeni dizisi 'Yaban Gülü'nün tescilli güzeli Hatice Şendil'in hayatından bir dram çıktı. Hatice'nin 2 kardeşi de lösemi hastalığına yakalandı. Güzel oyuncu bunu öğrendiğinde henüz 8 yaşındaydı.

'Kardeşim, kardeşimi yaşatmak için doğdu'

atv'nin dizisi Yaban Gülü'nün 'Laçin'i Hatice Şendil oyunculuğuyla dikkat çekti. Diziyi konuşmak için bir araya geldiğimiz Şendil'in yaşamından, içinde bulunduğumuz "Kanser Savaş Haftası" için umut dolu bir hikaye çıktı.

Tescilli güzellerimizden Hatice Şendil, iddialı bir yapımla ekranlara konuk oluyor. Şendil'le hiç konuşulmayanlar...

Herkes onun büyük bir patlama yapmasını bekliyor ama onun acelesi yok. Yavaş ve emin adımlarla yürümek istiyor. Zaten hayatını da yaşından beklenmeyecek bir düzen içinde, olgun ve mantıklı yaşıyor. Sert ve gerçekçi... Laçin'in aksine hiç hayal kurmuyor ama gerçekte belki de Laçin'in hayalini kurduğu hayatı yaşıyor. Bu ciddiyetinin nedeni için önce "yaratılış" dese de bunun ardında çok büyük bir travma yattığı ortaya çıkıyor. Çocukken kardeşinin lösemi olması ve üçüncü kardeşinin kemik iliği nakli için dünyaya getirilmesi hayatın gerçekleriyle çok küçük yaşta yüz yüze getirmiş genç oyuncuyu. İlk kez anlattığı bu olay için "Neden anlattığımı bilmiyorum, inşallah yanlış anlaşılmam" diyen Hatice Şendil içini Saklambaç'a döktü...

*Yaban Gülü başladı... Çekimler nasıl gidiyor?
Güzel başladı, güzel gidiyor. Şu anda 40 kişilik oyuncu kadromuz var ve 60'a yakın mekanda çalışıyoruz. Bu sayılar bir dizi için çok yoğun bir çalışmayı gerektiriyor. Haftanın 5 günü çekimelerimiz var ve günde en az 16 saat çalışıyorum. Yorucu ama bir o kadar da güzel.

* Dizide neler var, neler bulacak izleyenler?
Bir anne-kızın dramı, mücadelesi var. Çok şey bulacak izleyici. Şaşıracak... Öyle doğru noktalarda öyle birbiriyle bağlantılı ki olaylar... Bütün karakterler birbirine bir şekilde bağlı. İki farklı dünyada yaşayan insanlar bir şekilde ilişkileniyorlar. Bu çok önemli. Bu anlamda çok şaşırtıcı şeyler olacak.

* Laçin nasıl biri, sizinle benzer yönleri var mı?
Benzemiyor aslında. Laçin'in herkes başka bir özelliğini görebilir. Laçin mutlu ama maddi imkansızlıkları var. Okumak istiyor ama okuyamıyor ama bir yandan da çok idealist biri değil. Ama romantik hayalleri var. Tam bir hayalperest. Laçin 19 yaşında ben 24 yaşındayım. Kendine kurduğu hayal dünyasının içinde yaşıyor. Laçin daha farklı. O hayalperest dünyanın içinde bir anda gerçeklerle yüzleşiyor. Babasının ölümüyle gerçek dünyaya dönecek ve gerçek dünyanın ne kadar acımasız olduğunu, insanların ne kadar farklı yüzlerinin olduğunu görecek. Hayal kırıklıklarından sonra yaşama tutunma mücadelesi var.

* Siz öyle misiniz?
Ben çok realistimdir. İdeallerim tabii ki var, ama hayal kurmam. Kendime karşı çok acımasızım. Ben Laçin'e benzemiyorum ama en yakın arkadaşlarımdan biri Laçin gibi çok hayalperest, onu gözlemliyorum rolüme hazırlanırken, ondan besleniyorum.

* Neden hayal kurmazsınız, hayal kırıklığı mı yaşadınız?
Yaratılış... Benim olgun bir tarafım var, çocukken de böyleydim.. Çok küçük bir çevrem var, çocukluktan beri görüştüğüm insanlardan kurulu çevrem de. Hayatıma çok çabuk yeni birilerini alamam.

* 2001 Miss Turkey üçüncüsü ve Miss Europe üçüncüsü seçildiniz, neden modellik yapmayı seçmediniz?
Modellik çok zor; aslında oyunculuk da çok zor ama modelliğin şartları benim tercih ettiğim bir şey değil. İşletme okuyordum. Hiç "Oyuncu olayım" diye düşünmemiştim. Yarışmaya da birdenbire karar verip, meraktan katıldım. Konservatuar sınavlarına girdim, workshoplar'a katıldım. Bunlardan birinde Veli Çelik'le tanıştım ve bir dizi için görüşmeye çağrıldm. Kapıdan içeri girdim, "Tamam sensin" dediler.

* Bu kadar çok çalışırken özel hayatınız ne durumda? Bir erkek arkadaşınız var mı?
(Gülüyor) Buna cevap vermeyeceğim. Ben çok otokontrol sahibi bir insanım, kendime karşı çok acımasızım. Çok sistemli bir hayatım var. Kendi karakterimi de böyle sistemli bir şekilde oturttum. Disiplin ve sorumluluk duygusu benim için çok önemli. Karşımdaki bunu kaldırabilmeli, taşıyabilmeli. Karşımdaki de böyle yaşayabilir. Bence kadının işkolik olması iyi bir şey, böylece küçük sorunları kafasına takmaz.

Hatice Şendil, "Evlenip çocuk sahibi olacak mısınız?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Çocuk sahibi olmakla ilgili korkularım var. Bunu daha önce hiç söylemedim... Bu tarz soruları geçiştirdim. Çocukluk dönemimde yaşadığım travmatik bir olayım var, bu yüzden çocuk sahibi olmaktan korkuyorum. Belki de bu yüzden hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacağım. Kız kardeşim 2 yaşındayken lösemi oldu. 8 yaşındaydım. Bunları ilk defa sana söylüyorum, neden söylüyorum bilmiyorum. Üçüncü kız kardeşim ikinci kız kardeşim için doğdu. İkinciyi kurtarmak için yapılan bir bebek. Ondan yapılan ilik nakliyle yaşaması için. Annem hemen hamile kaldı. Göbek bağından nakil yapıldı. Bu işlemler gerçekleştirilirken günden güne iyiye gitti. Şimdi çok şükür iyi. Hastalık canımı acıtan bir şey, dayanamıyorum. Kardeşimin başına geldi diye benim de çocuğumun başına gelecek değil tabii ki bu olay. Ama çocuğumun başına bir şey gelecek diye korkularım var. Belki de hayal kurmamam bunlarla ilgili. Kardeşlerim bu durumu biliyorlar ve şakasını yapıyorlar. Küçüğü büyüğüne, "Ben senin için dünyaya geldim kıymetimi bil, ben senin hayatını kurtardım" diye şakalar yapıyor."

Bir genç kızın yeniden doğuşu
atv ekranlarında başlayan Yaban Gülü izleyiciden büyük ilgi gördü. Oyuncu kadrosuyla dikkat çeken dizide Laçin'in (Hatice Şendil) annesi Ayten (İpek Tenolcay) yıllar önce varlıklı ailesine karşı çıkarak fakir bir gençle evlenmiştir. Kocasının iş bulması Ayten'in ailesi tarafından engellenir ve hayatları fakirlik içinde geçer. Bütün bunların üzerine eşinin ölümüyle sarsılan Ayten, kızı Laçin'in hayallerini de gerçekleştirememektedir. Bu arada Laçin, zengin bir gence aşık olacak fakat onun tarafından da hayal kırıklığına uğratılacaktır. Bundan sonra intikam almaya karar veren Laçin'in ve annesi Ayten'in hayatları; dönüşü olmayan bir yola girerek değişecektir

Röportaja yüzünde hiç makyaj olmadan gelen Hatice Şendil "Gerçekten de güzelmiş" dedirtiyor. Tuğçe Kazaz'ın Türkiye güzeli olduğu 2001 yılının Türkiye üçüncüsü olan tescilli güzel aynı yıl ülkemizi temsil ettiği Avrupa Güzellik Yarışması'nda da üçüncü olmuş. Hiç modellik yapmayan Şendil, hayatı boyunca oyunculuktan başka bir iş yapmak istemediğini anlatıyor. Şendil'in en büyük isteği ise tiyatroda oynamak. Genç oyuncu dönem karakterleri canlandırmak

Hayalperest biri değilim Pollyanna'cılık oynayamam

MUSTAFA KIZIL - MAGAZİN

Yaban Gülü' dizisinde Laçin rolüyle izleyicilerin karşısına çıkan Hatice Şendil: "Dizide canlandırdığım karakter biraz hayalperest... Ben tam aksine mantıkçıyım. Pollyannacılık yapmam"..

atv'nin yeni dizisi 'Yaban Gülü'nde Laçin karakterini canlandıran Hatice Şendil, performansıyla ve güzelliğiyle bir kez daha herkesi kendisine hayran bıraktı. Daha önce 'Maçolar', 'İki Yabancı' ve 'Fesupanallah' ile ekrana çıkan güzel oyuncu, 'Yaban Gülü'nde farklı bir karakterle dizi severlerin karşısına geliyor. Canlandırdığı karakterin biraz hayalperest olduğunu sözleyen Şendil "Hayalkırıklığından korktuğum için hayal kurmayı sevmiyorum. Her ne konuda çalışıyorsam mutlaka başarılı olmak isterim. Pollyannacılık yapmıyorum" diyor.

LAÇİN'İ HERKES ÇOK SEVECEK

* Dizide canlandırdığınız Laçin karakterini sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?
Aslında Laçin insanlara çok yabancı gelmeyen bir karakter... Laçin'de aşkın çeşitli hallerini göreceğiz. Kimseye zarar vermeyecek. En büyük zararı kendisi görecek. Bu anlamda yelpazesi çok geniş bir karakter ve izleyenler Laçin de çok şey bulacak, onu çok sevecek. Aslında belli bir hayata özlem duyan bir insan. Hayal kurmayı seviyor. Ama yaşadığı olaylar hayal dünyasını yerlebir ediyor.

* Siz ne kadar hayalperestsiniz?
Hiç değilim. Aksine çok realistim. Çok mantıkçıyım. Aslında biraz hayalkırıklığından korktuğum için hayal kurmayı sevmiyorum. Laçin'le bu anlamda hiç benzemiyoruz. Ama benim de tabii ki ilerde yapmak istediğim şeyler var. Ne yaparsam yapayım başarılı olmak isterim. Pollyannacılık oynamıyorum.

* İzleyicilerden gelen tepkiler nasıl?
Bugüne kadar oynadığım karakterler içerisindeki en farklı karakter diyebilirim. Çok zor bir günde, bir çok kaliteli dizinin savaş verdiği bir günde başladık. Alınan reyting sonuçları daha dizinin ilk bölümünden izleyiciyi kendine bağladığının en büyük ispatı... İlerleyen bölümlerde dizinin daha iyi olacağını düşünüyorum. İlk iki bölümle ilgili benim için çok önemli ve değer verdiğim insanlardan çok güzel tepkiler aldım. Diziyle alakalı etraftan da çok güzel şeyler duydum. Bu da beni gerçekten çok mutlu etti.

* Sette nasıl bir ortam var?
Bu işte çok güzel bir enerjimiz var. Setimiz çok eğlenceli. Biz 'Yaban Gülü'nün samimiyetine çok inanıyoruz. Laçin sokaktan geçen herhangi 10 kızdan 9'u... Çok uzak bir insan değil. Laçin'in örnekleri çok var. Onun yaşadıklarını yaşayan çok fazla genç kız var. Senaristimiz Nuran Devres bu anlamda benim için çok samimi bir kalem.

BİZİMKİ KLASİK BİR MASAL DEĞİL

* Laçin'in hikayesi klasik masallara pek de benzemiyor değil mi?
Aynen öyle... Kendi dünyasından sıyrılışı ve gerçeklerle yüzleşmesi... Çünkü kız kendini bir masalın içinde sanıyor ve günün birinde birinin onun gelip alıp çok mutlu edeceğiyle ilgili hayalleri var. Günün birinde çok zengin olma hayalleri de var. Ama hiçbir zaman hayattan yırtma mücadelesine girmiyor. Kendi hayatını kurtarmak için başka insanlar zarar vermiyor. O masaldan çıktığı an gerçekleri görüyor ve yaşam mücadelesine atılıyor. Gururu çok ön planda. Yaptıklarını aslında biraz da gururu yaptırıyor.

* İlerleyen bölümlerde intikam hırsıyla hareket eden bir Laçin mi göreceğiz?
Laçin ne yapıyorsa aşkı için yapıyor. İnsanlar gururunu ön plana çıkarıyorsa bunun sebebi aşktır. Laçin'in de burada böyle bir durumu var. Hakan'a (Sarp) olan inadı, hırsı, gururu aslında Laçin'i bir anda hiç beklemediği yerlere getirecek ve hiç beklemediği şeyleri yaptıracak. Daha fazla da tüyo vermeyeyim.

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

Kendini geliştiren bir anneyim"

atv'nin yeni dizisi Yaban Gülü'nde, mücadeleci bir anne rolünde izlediğimiz İpek Tenolcay gerçek hayatında iyi bir anne olmak için uzman desteği alıyor.

Yıllar önce podyumlardan ekranlara transfer olan ve oyunculuğuyla beğeni toplayan İpek Tenolcay, atv'nin yeni dizisi Yaban Gülü'nde bir annenin mücadelesini canlandırıyor. İpek Tenolcay, gerçek hayatında da bir anne olarak mücadele veriyor. 12 yaşındaki kızı Yağmur için uzman desteğine başvuran Tenolcay, "Uzman yardımını reddetmek için cahil olmak gerek. Bir sorun çıkmasını beklememeliyiz" diyor.

* Ayten aşkı için ailesini reddeden ve çok acı çeken bir kadın? Siz olsanız nasıl davranırsınız?
Ben aşkım için böyle aileme karşı gelebilir miydim? Gelirdim. Aslında benim de ilk evliliğim öyle oldu. Ailemin istemediği, onaylamadığı biriyle evlendim ve sonra boşandım. Ayten'in durumu gibi maddi durumlarda bir fark yoktu, ikimiz çalışarak bir şeyler yapıyorduk, benim ailem kişilik olarak onaylamıyordu. Ama ben yine de aşkımın peşinden giden bir kadındım. Ayten'le tek benzer yanımız bu. Ayten 17 yaşında bu evliliği yaptığı için hayatla ilgili pek bir şey bilmeyen bir kadın, benim için öyle değildi. Ayten'in içinde bir güç var, bu gücünün farkına varacak. Şimdi hayata biraz ürkek bakıyor.

FACEBOOK'TA BULUŞTUK

* Bu dizide oyunculuk performansınızı, kendiniz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kendim bir şey diyemem ama etraftan çok olumlu tepkiler alıyorum. Yakın çevrem çok objektiftir, ailem çok acımasızca eleştirir. Kimse benim o tarz bir kadını oynabileceğimi düşünmemişti.

* Mankenliğin eski dönemleriyle şimdiki durumu arasında nasıl fark var?
Eskiden bizim için çok fazla iş, çok fazla defile oluyordu. Bir günde iki defileye çıkıyorduk. Şimdi öyle bir şey yok. Çok az defile var. Ve çok para da kazanılmıyor. Bir de bizim zamanımızda daha az maken vardı ve bizim basına çıkmak gibi bir hırsımız, isteğimiz yoktu. Çok güzel arkadaşlıklarımız vardı. Şimdi öyle arkadaşlıklar görmüyorum. Biz ailece görüşüyorduk, tatillere gidiyorduk.

* Hala görüşüyor musunuz?
Kopmuştuk herkes başka bir yerdeydi. Şimdi Facebook'ta buluştuk ayda bir kere toplanıyoruz. Herkes birbirine haber veriyor, herkes birbirini çok özlemiş. 40 kişi varız. Aylin Arasıl, Esra Sümer, Eylem Şenkal, Bora Erdem, Ebru Ürün....

* Kızınızla ilişkiniz nasıl?
Şimdi buluğ çağında, ortaokula başladı. Zor bir dönem... Hep dışarıdan uzman yardımı alıyorum. Çocuğumu yetiştirme konusunda yanlış yapmamaya çok itina eden bir anneyim. İşe çok saygılı bir çocuk Yağmur, bebekliğinden beri ben çalışıyorum. "İş" dedin mi akan sular duruyor. Ama işten kalan her boş vaktimi onunla geçiriyorum.

EN AZINDAN KİTAP OKUNMALI

* Uzman yardımı almayı niye istediniz?
Cahil bir anne bu konu da yardım almak istemez. Mutlaka sorunlu bir çocuk olunca mı almak gerekiyor? Sağlıklı bir nesil yetiştirebilmek adına yardım almakta bence büyük fayda var. Ama herkesin imkanı olmayabilir; bunun için kitaplar var. Kendimizi geliştirmek için sorun çıkmasını beklemeyelim. Belli ki çocuk büyürken sorunlar çıkacak. Her dönem için uygun bir kitap var. Emekli olunamayan en keyifli ama en nankör meslek annelik, sürekli gelişmeniz gerekiyor.

Beril Özcan

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

İpek Tenolcay

ATV'nin yeni dizisi "Yaban Gülü"nde İpek Tenolcay Ayten rolünde bana göre "star" olmaya aday olduğunu gösteriyor. Bir nevi siyah beyaz günlerin Muhterem Nur'u. Dul kalmış ve çocukları ile hayat mücadelesi veren bu arada başına gelmedik kalmayan kadın tiplemesi her daim filmlerimizin önemli karakterlerinden biri olmuştur ve en çok ilgi çeken rollerden biridir.
Çok bilinen ve hatta çok beylik bir şekilde işlenen konular silsilesi "Yaban Gülü". Her şeyi önceden görmek hiç zor değil. Örneğin Laçin'in zengin çocuk tarafından evinde içki içirilmesi ve sonrası, Ayten'in erkeklerin bakışları altında bir dul olarak yaşaması vs. Ama oyuncu seçimi doğru. Böyle olunca da o bildik çok sıradan hikâye kendini kabul ettiriyor. Ve dediğim gibi Ayten rolü ile İpek Tenolcay uzun zaman sonra bir dizide kendini "star" olarak gösteriyor.
Bu arada Ayten ve çocuklarının oturduğu ev tamam bir nevi fakir semti simgesi. Ama hani sıvasız bir ev seçimi de fazla abartılı olmuş!

SINA KOLOGLU
-----------------------------------------------------------------------
'Oyunculuk hoşuma gitti'

Müzisyen kimliği ile tanıdığımız Sarp, oyunculuğa iyice alıştı. atv'nin sevilen dizisi Yaban Gülü'nden sonra sırada bir de sinema filmi var.

Rock müziğin sevilen sesi Sarp'la, atv'de yayınlanan Yaban Gülü dizisindeki rolünü ve oyunculuğa bakışını konuştuk...

* Müzisyenlikten oyunculuğa geçerken tedirgin oldunuz mu? Pop şarkıcılarının ve arabeskçilerin dizilerde oynamasına alıştık ama bir rockçının dizi oyuncusu olması tepki çekebilirdi...
Önceleri ben de tedirgin oldum. Şimdiye kadar bir sürü dizi teklifini geri çevirdim. Ama atv'de yayınlanan 'Yaban Gülü'nün senaryosu ve oyuncuları çok iyiydi. Senaryodaki karakter bana oynayamayacağım bir rol gibi gelmedi. Sonuçta bir ağayı oynamıyorum. Genç ve zengin çocuğunu oynuyorum.

'ÇOK ZOR AMA KEYİFLİ'

* Lodos adında bir uzun metraj sinema filminde de rol aldınız...
Yönetmenliğini ve senaristliğini Didem Erayda'nın yaptığı Lodos, bana oyunculuğu sevdirdi. Bu filmle oyunculuğun çok zor ama çok keyifli bir şey olduğunu öğrendim. Oyunculuğu, kamera açılarını ve bunların birleşimini görmek hoşuma gitti. Ayrıca bu film dizilere sıcak bakmama sebep oldu. Filmdeki karakter bana çok yakındı. Rock yıldızını canlandırıyorum. Film dizide oynamama da referans oldu. O fimden aldığım keyifle dizide de oynamaya karar verdim.

ALBÜM EYLÜL'DE

* En son 2006 yılında Eski Aşklar albümünü çıkardınız. Yeni albüm ne zaman gelecek?
Bu yaza bir şeyler yetiştirmeye çalışıyorduk. Ama dizinin yoğunluğu nedeniyle Eylül ayına kaldı. Albümde daha sert şarkılar da olacak. Bir de çok duygusal 1-2 parça var; onlara da yer vermek istiyorum. Daha modern, daha çok vakit ayrılmış bir albüm olacak. Önceki albümler tam istediğim gibi olmamıştı ama bu farklı olacak.

* Cover parçaları söylemeyi sevdiğinizi biliyoruz. Albümde cover parçalar da olacak mı?
Albüm kaydı sırasında söylemek istediğim bir parça olursa albüme koyarım. Daha önceki cover parçaları da (Öyle Sarhoş Olsam Ki ve Tek Başına) sevdiğim için koydum. Çok sevdiğim bir grup olan Kurban, 7 tane cover parça koydu albümüne. Athena ve Kargo da öyle.

Merve Nımbıyıkoğlu

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

Dizide 5 kilo vermiş

atv'deki Yaban Gülü dizisinde Laçin'i oynayan Hatice Şendil, yoğun çalışma temposunda 5 kilo verdiğini söyledi. Şendil, dizinin sezonun ortasında başlamasına rağmen izleiyciyi yakaladığını da sözlerine ekledi.

Oynadığı Laçin karakteri gibi hırsları olmadığını hatta hayal bile kurmadığını söyleyen Hatice Şendil, "Laçin inanılmaz hayal dünyasında yaşayan bir kız. Çok dramatik olaylar yaşamış. O hayal dünyasından çıkıp, gerçek dünyanın acımasızlığı ile karşılaşıyor. Kolay yoldan, zengin bir adamla bir şeyler yaşayıp hayattan yırtmayı düşünmüyor aslında. Yaşadığı olaylar onu kamçılıyor ve hırçınlaştırıyor. Bense hırsları olmayan biriyim. Benim bir hayal dünyam yok ve tam tersi gerçekçi bir insanım. Benden uzak olan bir karakteri sevdirmeye çalışıyorum" diye konuştu.

Günde yaklaşık 20 saat sette çalıştığını ve dizi başladığından beri 5 kilo verdiğini söyleyen Hatice Şendil, dizinin sezon ortasında yayına girmesinin de bir dezavantaj olmadığını anlattı. Şendil, "Dizilerin kemikleşen izeliycileri oluşuyor ama doğru gün dizi için çok önemli. Dizi için 1-0 geride başlıyorsunuz ama ben 'Yaban Gülü'nün çok zor bir günde yayınlandığını düşünüyorum. Buna rağmen bizim de kemikleşen bir kitlemiz oldu. Senaryomuzun, oyuncu kadromuzun tamamen bir bütün olarak çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum" dedi.

Milliyet/Televizyon

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

Birçok kızdan gecelik ilişki teklifi geliyor

DENİZ AYYILDIZ Fotograf: Korkut KALAYCI

atv'nin dizisi 'Yaban Gülü'nde zengin bir genci canlandıran yakışıklı rockçı Sarp: Bugüne dek pek çok ilginç teklif aldım. Kulağıma eğilip, geceyi benimle geçirmek isteyen de var, sutyen yollayan da... Bu beni mutlu ediyor mu? Evet!..

Yakışıklı rockçı Sarp, atv'de yayınlanan 'Yaban Gülü' isimli dizide hedef kitlesini artırdı. 2000'de ilk albümünü, 2006'da ise ikinci albümünü çıkaran Sarp artık sadece konser verdiği mekanlardaki genç kızlar tarafından değil, onların anneleri tarafından da 'güzel bir oğul' olarak beğenilerek izleniyor. Sahneye adım attığından bu yana yakışıklılığıyla hep kızların ilgi odağı olduğunu ve tuhaf tekliflerle karşılaştığını belirten Sarp, "Sahneye sutyen gönderen, benimle birlikte bir gece geçirmek isteyen kızlar oluyor. İlk başlarda çok yadırgıyordum ama artık alıştım" diye konuşuyor. 30 yaşındaki rockçı beğendiği kadın tipini de şöyle tarif ediyor: Elmacık kemikleri çıkık, dolgun dudaklı, güzel bakışlı ve zarif... Sarp'la 'Yaban Gülü'nü ve özel hayatını konuştuk.

* Dizi oyunculuğu nasıl başladı?
Bu yılın başlarında 'Lodos' adlı bir filmde oynadım. Bu filmi bir rock starı canlandıracağım ve zorlanmayacağımı düşündüğüm için kabul etmiştim. Sonra baktım ki, oyunculuk zevkli bir şeymiş. Aslında daha önce de dizi teklifleri gelmişti ama tarzları bana uymadığı için teklifleri geri çevirdim. 'Yaban Gülü' için teklif geldiğinde ekibi ve oynayacağım karakteri gördüm. Hoşuma gitti ve başladım.

* Dizi izler misiniz?
Hayır, iyi bir dizi izleyicisi olduğumu söyleyemem. 'Bıçak Sırtı'nı çok beğeniyordum. Bizim diziyi tam onun karşısına koydular, izleyemedim. Zaten artık bitti. Bir de denk gelirsem 'Avrupa Yakası'nı izliyorum...

OYUNCULUKTA 'FENA DEĞİLİM'

* Oyuncu olarak kendinizi başarılı buluyor musunuz?
Başarılı bulduğum şeyler de var, başarısız bulduğum şeyler de... Hatalarımı, kendimi izledikçe düzeltmeye çalışıyorum. Şimdi bir oyuncu koçum var. Onunla çalışıyoruz. Tabii ki her zaman tamamlanması gereken eksikler vardır. Ben bu işe yeni adım attığım için biraz daha fazla gibi geliyor bana ama en azından kendimi çok da fena bulmuyorum.

* Ciddi bir oyunculuk eğitimi almayı düşünür müsünüz?
Hayır. Benim işim ve hayatım müzik aslında... Oyunculuğu zevk için yapıyorum. Ama yaparken tabii ki, iyi olmak için çalışıyorum. Kitaplar okuyor, oyuncu koçumla çalışıyorum. Ama kursa gidecek vaktim yok maalesef...

* Oynadığım karakter bana sıcak geldi dediniz ama Hakan karakteri biraz ters bir tip, pek de sevilecek bir karakter değil sanki...
İşte ben de tersim zaten... Sıcak gelmesinin nedeni, arkadaşlarıyla takılan, genç bir adam olması... Hayatta herkesin yaşadığı ikilemleri yaşaması ve tabii ki zengin olması... (Gülüyor) Nuran Devres zaten hayatları çok güzel işliyor. O yüzden de çok sıcak geldi.

* Hakan'ın hayatı size benziyor mu?
Hayır benzemiyor. Mesela Hakan ailesine bağımlı yaşıyor. Ben 13 yılı aşkın bir süredir müzik yaparak kendi paramı kendim kazanıyorum, kimseye bağımlı olmadım. Hep rock yaptım. Ama ben de onun gibi çok kurallara bağlı, tatlı bir adam olduğumu söyleyemem. Değişebiliyor ama... Bazen çok tatlıyımdır. (Gülüyor)

* Tatlılık neye göre değişiyor peki?
Karşımdakinin bana karşı davranışlarına ve o günkü ruh haline göre değişebiliyor.

SINIRSIZ PARAM OLSUN İSTİYORUM

* Müzik piyasası durgun, sanatçılar albümlerin satmadığından yakınıyor. Siz barlarda program yaparak para kazanıyor musunuz?
Yaşam tarzıyla ilgili bir şey bu... Barlarda çıkanlardan daha fazla kazanıyorum. Türkiye standartlarına göre bayağı kazandığım söylenebilir. Ama her zaman daha fazlasını istiyorum, sınırsız para istiyorum. (Gülüyor) O yüzden elbette ki yetmiyor, yetmeyecektir de...

* Sınırsız parayla ne yapacaksınız? Gemi mi alırsınız, uçak mı, Boğaz'da yalı mı?
Ne kadar sınırsız olduğuna bağlı aslında... Ama evet, bunların hepsini alırım. Bir de cip koleksiyonu yaparım. Ama hepsinin doğa dostu olmasına dikkat ederim. Ve büyük ihtimalle sokak köpekleri için çok para harcarım. Lüksü severim ama fena halde bir sosyal sorumluluk bilinci içimden fışkırıyor. Hele şu sıralar iyice...

* Bu yoğun tempoda aşka zaman ayırabiliyor musunuz?
Aşka zaman ayırmaya çalışıyorum. Küçükken televizyonda sanatçılar hep 'Aşka ayıracak vaktim yok' falan derlerdi. Gerçekten öyleymiş. Bu yoğun tempoda biraz zor oluyor. Ama zaman ayırıyorum, onu söyleyebilirim. (Gülüyor)

* Sevgiliniz var mı?
Pek belli olmuyor bu işler... Bu röportaj ne zaman yayınlanacak, ona bağlı... Şu anda ayrılıp ayrılmadığımız bile belli değil, telefon açıp sorsam mı acaba? (Kahkahalar)

* Sanırım ilişkileriniz uzun sürmüyor?
Ben hep uzun sürsün istiyorum ama kısa sürüyor nedenini çözemedim.

* Allah Allah niye öyle oluyor acaba?
Onu da bilmiyorum. Benim yüzümden herhalde. Buradan bütün eski kız arkadaşlarımdan özür diliyorum. Şaka bir yana, gerçekten bu zamanda ilişki yürütmek çok zor. İlişkinin gereklerini yerine getirmek çok zor. İlgi göstermek, zaman ayırmak, romantik olmak... Mesela çiçek falan gönderecek vaktim olmuyor.

SUTYEN GÖNDERENLER VAR

* Çapkın mısınız?
Ruh halime göre değişiyor. İstediğim gibi birini bulduysam ve beni mutlu ediyorsa, gözüm kimseyi görmez. İsterse dünyanın en güzel kızları olsun çevrem de umrumda olmaz.

* Peki bu aşık ruh hali ne kadar sürüyor?
Aylar sürdüğü de, seneler sürdüğü de olmuştur. Ama hayatımda böyle biri olmadığı zaman çapkınım diyebilirim.

* Tek gecelik ilişkiler yaşar mısınız?
'Yok yaşamam' dermişim. (Kahkahalar) Tek kişilik ilişki yaşamadım diyen erkek ya yalan söylüyordur ya da başka bir şey vardır o işte... Tabii ki yaşadım. Çünkü geleceği düşünmeden hareket eden bir adamım. Aslında hayattaki bütün ilişkilerime tek gecelik diye başladım.

* Sahnedeyken kızlardan ilginç teklifler geliyor mu size?
Sahneye ilk başladığımdan beri hep geliyor. Hatta, ilk zamanlar şaşkınlık içindeydim. Her ne kadar dışarıdan piç gibi görünsem de ben kendi halinde, evde olmayı seven bir insanım aslında... İlginç teklifler falan da geliyor.

* Ne gibi?
Mesela, kızlar kulağıma eğilip o gece benimle birlikte olmak istediklerini söylüyorlar açık açık... Telefonla rahatsız edenler var. Sahneye not da geliyor, sutyen de... Bu beni mutlu ediyor mu? Evet ediyor. (Kahkahalar)

* Genelde kaç beden sutyen gönderiyorlar?
Yok ona bakmıyorum. Zaten sizin bedenleriniz çok karışık, bir türlü öğrenemedim...

* Peki genelleştirelim biraz, nasıl kızlardan hoşlanırsınız?
Sanırım yüz güzelliği önemli benim için... Kadınsı hatlara sahip olması lazım... Elmacık kemiklerinin çıkık olması, dolgun dudaklar etkiler beni. Bunun dışında kesinlikle kilosuna dikkat etmeli... İnce bel ama geniş kalça seviyorum. (Kahkahalar) Ama en önemlisi bakışlar.

Miss mod Mesaj Sayısı : 285 Kayıt tarihi : 19/04/08

Setlerin talihsiz güzeli

Hatice Şendil, dizi setlerinde hep talihsiz olaylar yaşadığından şikayet ediyor.

Miss Turkey 2001 yarışmasında üçüncü seçilen ve aynı yıl yapılan Avrupa Güzellik Yarışması'nda dördüncü olan Hatice Şendil, şu sıralar "Yaban Gülü" adlı diziyle ekranlarda boy gösteriyor. Şendil, dizi setlerinde hep talihsiz olaylar yaşadığından şikayet ediyor: "Bir at tarafından ısırıldım, araba çarpması sahnesinde araba bana gerçekten çarptı. Beni kan tutmasına rağmen Yaban Gülü'nde tam 15 bıçaklı sahnem var. Soyadımı da Bıçakçı koymuşlar, çok komik!"

- Miss Turkey yarışmasına neden girdiniz? "Güzelim, derece alırsam ilerlerim" diye mi düşündünüz?

Hayır bunun hiçbir sebebi yoktu. Ne bir hevesti ne de bir kariyer planlaması... O dönem böyle idealler vardı. Yarışma sonrası sunucu, spiker, model ya da oyunculuk gibi kariyer planları yapıyordu insanlar, ben bunu hesap ederek yapmadım. Türkiye güzeli seçildikten sonra Avrupa güzeli de oldum. Ama uzun bir süre beni hiç kimse bir yerde
görmedi. İşletme okuyordum, okuluma devam ettim. Yapımcımız bile bilmez benim Türkiye güzeli olduğumu. Belki titrim önemli ama ben oyunculuk deneyimi ve okulumdan bahsetmeyi tercih ettim hep iş görüşmelerinde. Ama tabii ki kesinlikle önemli bir yarışmaydı bu.

- Evet, iş görüşmelerinde bahsetmiyorsunuz ama aslında çok önemli bir yarışma...

Tabi ki! Tarihine bakınca bunu daha iyi anlayabiliyorsunuz. Venezüella, Brezilya, Porto Rico ve Latin güzellerinin ortaya çıkmasındaki neden, onların 5-6 yaşlarından itibaren o yarışmalara hazırlanması. Onlar için bu kadar önemli. Türkiye’de belki bu kadar önemli olmayabilir ya da başka bir kariyer planının adımı olabilir, ki ben bu titri önemsemeden bir hayat yaşıyorum. Ben yolun başındayım, yapacak çok şeyim var. Bugün "Yaban Gülü"nde oynuyorum, yarın hiçbir şey yapamayabilirim. Ama yarın çok önemli bir projenin başrolü olup çok daha farklı şeylerle de anılabilirim.

- Yaşınıza göre olgun mu buluyorsunuz kendinizi?

Evet, 24 yaşındayım ve yaşıma göre olgun bir insanım. Çok olgunum ve bu bazen sıkıcı olabiliyor, çocukluğumdan beri böyleyim. Ama her zaman filozof gibi oturmuyorum böyle. Çok çekirdek bir çevrem var, çocukluk arkadaşlarım var ve onlarla bir hayat yaşıyorum. Çok fazla insan sokamıyorum hayatıma.

- Oyunculuğu seviyor musunuz?

Çok seviyorum ama bazen garipsiyorum. Biri bir şey yazıyor ve sen o olup oynamaya başlıyorsun, günde 15 saat bir kalemden çıkan karakteri kâh ağlayıp kâh gülerek canlandırıyorsun.

- "Yaban Gülü"nde canlandırdığınız Laçin nasıl biri?

"Yaban Gülü", Nuran Devres’in kaleminden çıkan dramatik bir hikâye. Laçin varoş bir mahallede büyümüş, kendine pembe bir dünya çizmiş, güzel ayakkabı ve elbiselerin hayallerini kuruyor. Ama zengin olmak için de art niyetli yaşamın içine giren bir kız değil. Babasının öldürülmesi Laçin’i çok etkiler. Bu arada Sarp'ın canlandırdığı Hakan’a aşık olur. Ama Hakan nişanlı. Kardeşi kapkaç çetesinin içine girince Laçin, hayal dünyasından çıkıp gerçek dünyayla travmatik bir yüzleşme yaşar. Ona destek olan tek kişi patronu Selim olur. Aralarındaki ilişki duygusal boyuta taşınır... Zorlandığım bir karakter Laçin. Çünkü naif, masumiyeti simgeleyen bir kızdan intikam meleğine dönüşen bir karakter oluyor.

- Keremcem’le oynadığınız "İki Yabancı" dizisinde peçeli, sadece gözleriyle oynayan bir karakteri canlandırdınız. O rol zorlamış olmalı sizi...

Evet, çok zorlandım. Sadece gözlerimle anlatmaya uğraşıyordum olanı biteni. Sonra "Maçolar" vardı, dizi olarak kadersiz bir işti. Sonrasında benim içimde ukde olan ve bittiğinde çok üzüldüğüm, müthiş bir kadroya sahip olan "Fesüphanallah" dizisinde yer aldım.

- Size baktığımda, Matrix'vari bir karakter görüyorum. Ya da eli tabancalı bir güzel... Sizin, karanlık rolleri başarıyla canlandırabileceğinize inanıyorum...

Evet, karanlık bir tarafım var zaten. (Gülüyor) Üç işimde de at bindim, bir gün at ısırdı beni. Ama ben yine o ata binmeye devam ettim. Atlar çok kıskançmış, ben onunla ilgilenmediğim için şımarıklık yaptı. Setlerde başıma çok kaza
geliyor. Mesela trafik kazası sahnemizde Sarp’ın rol gereği çarpması gerekiyordu ama gerçekten duramadı ve çarptı bana. Bir şey olmadı neyse ki. Beni kan tutuyor. Dizide de kendimi bıçaklamam gereken bir sahne vardı, bir türlü oynayamadım. Dizide toplam 15 bıçaklı sahnem var. Soyadım da Bıçakçı, çok komik!

- Çok güçlü bir duruşunuz var...

Realist bir insanım. Savunma mekanizmalarım tabii ki var hayata ve insanlara karşı ama çok ileri boyutta değil. Dik bir duruşum olabilir ama bir o kadar da içten samimi ve naifimdir. Hatta çok duygusalım ama bunu incinmekten korktuğum için göstermiyorum sanırım. Merhamet duygum çok

GÜZEL OYUNCUNUN SETTE BAŞINA GELMEDİK KALMADI!... SETTE ÖNCE AT ISIRDI VE GERÇEKTEN ARABA ÇARPTI!... PEKİ KİM BU "TALİHSİZ" OYUNCU?

6/5/2008 13:04

Bugün Gazetesi'nin haberine göre genç oyuncu Hatice Şendil'e çekimlerde gerçekten araba çarptı ve kıskanç rol arkadaşı atı tarafından da ısırıldı.

Yaban Gülü dizisinde Laçin karakteriyle izleyicilerin beğenisini kazanan Hatice Şendil, çekim sırasında yaşadığı talihsizlikleri anlattı. Daha önce 'İki Yabancı', 'Maçolar', 'Fesüphanallah' dizilerinde rol alan Şendil setlerde şansız olduğunu da söyledi. Şendil şöyle konuştu; “Tesadüf bu üç dizide de atlı sahnelerim vardı. Bir keresinde at beni ısırdı. Atlar çok kıskanç hayvanlarmış, ben kendisiyle ilgilenmediğim için şımarıklık yaptığını söylediler. Ama ben o ata binmeye devam ettim. Bir keresinde de rol arkadaşımın trafik kazasında senaryo gereği bana arabasıyla çarpması gerekiyordu. Ama duramadı ve gerçekten geldi bana çarptı. Neyse ki hiçbir şey olmadı." 24 yaşındaki Şendil şöyle devam etti: Çok güçlü bir insanım. Hayata karşı hep dik dururum ama bir o kadar da naifimdir. Örneğin beni kan tutar. Dizide kendimi bıçaklamam gereken bir sahne vardı, bir türlü oynayamadım."